“`html

Yangın Felaketi Üzerine Ortak Açıklama: “İnsan Hayatı Öncelikli Olmalı!”

TMMOB, İTO, DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği ve KESK İstanbul Şubeler Platformu, son dönemde meydana gelen yangını “katliam” olarak nitelendirerek, bunun önlenebilir olduğunu belirtti. Ortak yapılan açıklamada, “İnsan yaşamını değil, sadece kârı gözeten bu sistemin acilen değişmesi gerekmektedir.” ifadesine yer verildi. Meslek odalarının raporları ve bilim insanlarının değerlendirmelerinin dikkate alınması gerektiği vurgulandı.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve İstanbul Tabip Odası (İTO), Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de meydana gelen ve 79 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan yangınla ilgili yapılan basın toplantısında, “Can güvenliği için gerekli önlemleri ‘maliyeti artırır’ olarak gören düşünceden vazgeçilmelidir. Görevlerini yerine getirmeyen ve meslek odalarının önerilerini göz ardı eden bir siyasi irade ile yönetilen kurumlar olduğu sürece, benzer trajediler yaşanmaya devam edecektir.” denildi.

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu üyeleri Aydan Adanır Usta ve KESK İstanbul Şubeler Platformu’ndan Barış Uluocak’ın katılımıyla yapılan basın açıklamasında, “Yasal düzenlemeler ve etkin kamu denetimleri olmadan, bu tür trajedilerin yaşanmaması mümkün görünmemektedir. Sermayenin kar hırsının baskın olduğu bu sistemde, bizler sürekli olarak felaketlerin mağduru oluyoruz.” açıklamasında bulundu. Açıklamada ayrıca şunlara yer verildi:

“Öncelikle bilim ve teknolojinin gerekliliklerini uygulamak şarttır”

Yangın, ne zaman ve nerede başlayacağı önceden kestirilemeyen, sonuçları ise yıkıcı olabilen bir afettir. Tek gereken, bilim ve teknolojinin bize sunduğu imkânları seferber ederek her türlü önlemi almak ve uygulamaktır. Mühendislik çözümleri, düzenli bakım ve denetimlerle önlenebilecek bu tür kazaların can kayıplarıyla sonuçlanması, ülkemizin acı bir gerçeği haline gelmiştir.

“Tahliye sırasında ciddi aksaklıklar yaşandığı gözlemlenmiştir”

Yangının nedeni ve yangın güvenliğiyle ilgili önlemler resmi bilirkişi raporlarıyla belirlenecek olsa da, yangın algılama, uyarı ve tahliye süreçlerinde önemli eksikliklerin olduğu ortadadır. Yangının çıkış nedeni ne olursa olsun, yangın güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğu açıkça görülmektedir. Sosyal medyada yayımlanan görüntüler, tahliye işlemlerindeki ciddi aksaklıkları gözler önüne sermektedir. Merdiven boşluklarının dumanla dolması, mağdurlar için daha fazla seçenek bırakmamıştır.

Grand Kartal Otel, Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 237 konuk kapasitesine sahip olmasına rağmen, otomatik yangın söndürme sisteminin zorunlu olduğu bu tip binalarda yangın güvenlik önlemlerinin yeterliliği sorgulanmaktadır. Yangın algılama ve uyarma sistemlerinin çalışır durumda olup olmadığı, yaşanan felaketle birlikte anlam kazanmıştır.

“2017’de değişen mevzuat, yangın önlemlerinin yetersiz uygulanmasına yol açmıştır”

Söz konusu yerlerde yangın güvenliği sistemlerinin zorunluluğu, 2017 yılında yapılan değişikliklerle tekrar ele alınması gereken bir konudur. Eski yapılar için yangın güvenliği uygulamalarındaki eksiklikler, yeni mevzuatla birlikte giderilmelidir. 29 Haziran 2017 tarihinde yayınlanan düzenleme, daha önce_building_ izin belgesi alınmış yapıların yangın güvenliği ile ilgili yükümlülüklerini kaldırmıştır.

“Denetimlerin yetersizliği bir kez daha su yüzüne çıkmıştır”

Can kayıplarından sorumlu olanlar; denetim görevini yerine getirmeyen, mevzuatları doğru uygulamayan yöneticilerdir. Ülkemiz üzerindeki denetim eksikliği bir kez daha kendini göstermiştir. TMMOB olarak, yıllardır yangın güvenliği ekipmanlarının kamusal düzlemde denetlenmesi gerektiğini vurguluyoruz. Ancak, bu talebin karşılanmadığı açıkça ortadadır.

“Can güvenliği için gerekli önlemler ‘kaynak israfı’ olarak kabul edilmemelidir”

Hayatını kaybeden bireylerin ailelerine başsağlığı diliyoruz. Can güvenliği için alınacak önlemlerin “kaynak israfı” olarak görülmesini yadsıyoruz. Yasal düzenlemeler ve etkin denetimlerle bu tür felaketlerin önlenmesi mümkündür.

“Hükümete çağrı yapıyoruz”

Hükümete sesleniyoruz; Yangından Korunma Yönetmeliği’nde hızlı bir değişiklik yaparak, kamuya açık binalar için uzman mühendis bulundurma zorunluluğu getirilmelidir. Yangın güvenlik sistemlerinin periyodik bakımları ve kontrolleri zorunlu hale getirilmelidir. Mevzuat eksiklikleri nedeniyle yaşanan zafiyetler göz önünde bulundurularak, tüm bina yöneticilerini ve işletmecilerini önlem alma konusunda uyarıyoruz.

“Önlenebilir her kaybın hesabı sorulmalıdır”

Bizler bu açıklamayı yapan sivil toplum kuruluşları olarak, önlenebilir her ölümün bir cinayet olduğunu vurguluyoruz. İhmalkâr ve sorumlu olanların, adli ve idari süreçlerle en kısa sürede cezalandırılmasını bekliyoruz. Bu acı olayın takipçisi olacağız. Sonuçlanana kadar bu anlayışın değişmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.” (ANKA)

“`