Türkiye’de yaygın eğitimin temel taşı olarak tüm vatandaşlara hitap eden halk eğitimi merkezleri, hayat boyu öğrenme anlayışıyla mesleki, toplumsal ve kültürel alanlarda 3 bin 328 kurs programıyla ücretsiz eğitim fırsatları sunuyor. Son yıllarda ise halk eğitimi merkezleri, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda ‘Üçüz Dönüşüm’ yaklaşımına katkı sunan projelere odaklanarak bireylerin değişen dünyaya ayak uydurmasını sağlıyor.
Bu süreçte eğitim, istihdam ve toplumsal kapsayıcılığı temel bileşenler olarak ele alan bu projelerle, yeşil ekonomi, dijital yetkinlikler, sosyal uyum, beceri kazanma ve istihdama erişimi destekleyen yeni programlar hayata geçiriliyor.
‘YEŞİL, DİJİTAL VE TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM’ EĞİTİMLERİ
Halk eğitimi merkezlerinde ‘yeşil dönüşüm’ kapsamında, yenilenebilir enerji, sürdürülebilir tarım ve atık yönetimi gibi alanlarda eğitimler sunularak bireylerin çevresel farkındalığının artırılması hedefleniyor. Bunun yanı sıra dijital dönüşüm çerçevesinde dijital okuryazarlık, yapay zekâ, veri analitiği ve e-ticaret gibi alanlarda verilen eğitimler, bireylerin iş gücü piyasasına daha iyi uyum sağlamasına yardımcı oluyor.
Toplumsal dönüşüm boyutunda ise kadınlar, gençler ve dezavantajlı gruplara yönelik mesleki eğitim programları sunularak bireylerin yeni toplumsal yapıya uyum sağlamaları destekleniyor. Bu sayede sosyal uyum ve istihdama erişimleri artırılıyor.
Halk eğitimi merkezlerinin AR-GE kapasitesini güçlendirmeyi amaçlayan projelerle özellikle gençler, kadınlar ve dezavantajlı bireyler, dijital ve mesleki gelişim fırsatlarıyla iş gücüne kazandırılıyor. Eğitimde fırsat eşitliğini destekleyen bu projeler, bireylerin yenilikçi sektörlere entegrasyonunu kolaylaştırmayı amaçlıyor.
Aynı zamanda, halk eğitimi merkezlerinin AR-GE kapasitesi güçlendirilerek mikro kredilendirme süreçlerini, beceri geliştirme ve yeniden beceri kazandırma stratejilerini entegre ederek bireylerin değişen sektör taleplerine uyum sağlamalarına katkıda bulunuyor.
‘YEŞİL EKONOMİ’ ODAKLI MESLEKİ EĞİTİMLER
Halk eğitimi merkezlerinde yürütülen ‘Yenilenebilir Enerji Sektöründe İstihdam Edilebilirliğin Artırılması’ çalışmaları kapsamında, yeşil ekonomi odaklı mesleki eğitim programlarıyla bireylerin istihdama erişimi destekleniyor. Program kapsamında, güneş ve rüzgâr enerjisi başta olmak üzere yenilenebilir enerji sektörüne yönelik kurslar, harmanlanmış öğrenme modeliyle sunularak katılımcılara beceri sertifikası kazandırılıyor.
Çalışma verileri, mesleki eğitim ve sertifikaların yenilenebilir enerji sektöründe bireylerin istihdam edilebilirliğini artırdığını, iş olanaklarına erişimlerini kolaylaştırdığını ve kendi iş yerlerini kurmalarına imkân sağladığını ortaya koyuyor. Ayrıca harmanlanmış öğrenme modeli, kursiyerlerin dijital okuryazarlık becerilerini geliştirerek iş dünyasında önemli bir yetkinlik kazanmalarına da katkıda bulunuyor.
KADIN GİRİŞİMCİLİĞİNE DESTEK: ‘DİJİTAL BENİM İŞİM’ PROGRAMI
Kadınların dijital pazarlama ve okuryazarlık becerilerini geliştirmeyi amaçlayan ‘Dijital Benim İşim’ programı kapsamında, 2020’den bu yana 40 bin kadına eğitim verildi. Bu eğitimler sayesinde, kadınların önemli bir kısmı kendi işlerini kurarak ekonomik bağımsızlık kazanıyor.
Bununla birlikte yerel kalkınmayı desteklemek amacıyla yürütülen ‘Halk Eğitimi Merkezlerinin Renovasyonu’ projesi kapsamında ise 54 yeni atölye açılarak aşçılık, tekstil, kuyumculuk ve bilişim teknolojileri gibi alanlarda mesleki eğitim altyapısı modernize edildi. Bu girişimle, daha fazla birey halk eğitimi merkezlerine ulaşırken yerel ekonomilere de katkı sunuldu.
HALK EĞİTİMİ MERKEZLERİ, TOPLUMSAL DÖNÜŞÜMÜN İTİCİ GÜCÜ OLUYOR
Halk eğitimi merkezleri, değişen toplumsal yapıya uyum sağlayarak bireylerin çağın gerektirdiği yeni becerileri kazanmasına destek olurken dezavantajlı grupları da kapsayıcı projelerle güçlendiriyor. Yeni meslek alanlarında nitelikli iş gücüne geçişi teşvik eden bu süreç, beceri kazanımı ve yeniden beceri edinimi yoluyla sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ve üçüz dönüşüm yaklaşımına önemli katkılar sunuyor.
Bu dönüşüm, yalnızca çevre ve teknoloji odaklı bir yenilenme değil, aynı zamanda ekonomik ve insan merkezli kapsayıcı bir dönüşümü de hedefliyor. Halk eğitimi merkezleri, üçüz dönüşüm sürecinde üstlendiği rolle, bireyleri geleceğin dünyasına hazırlıyor.
‘Eğitim-sanayi-istihdam’ ekseninde yürütülen projeler ve geniş kapsamlı kurs programlarıyla bireylerin yeşil ve dijital dönüşüme uyum sağlamalarına öncülük ederken, sosyal kapsayıcılığı ve ekonomik kalkınmayı destekleyerek toplumsal dönüşüme de katkı sunuyor.
Halk eğitimi merkezlerinde yürütülen projeler ve kurslar, dijital becerilerden sürdürülebilir üretime, mesleki gelişimden kadın girişimciliğine uzanan geniş bir yelpazede fırsatlar sunarak, herkesin dönüşüm sürecine aktif katılımını teşvik ediyor.
Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünün öncülüğünde yürütülen projelerle, halk eğitimi merkezleri sadece eğitim sunan kurumlar olmanın ötesine geçerek toplumsal dönüşümün itici gücü hâline geliyor. Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendiren bu çalışmalar, her bireyin değişen dünyada yerini almasını ve sürdürülebilir kalkınmaya katkı sunmasını sağlıyor.