“Rusya-Ukrayna çatışmasına doğru şekilde bakmak lazım. Bu sadece çok basit iki tane devletin birbiriyle savaşı değildir. Bu iki sistemin birbiriyle savaşıdır. Bu savaşın, Ukrayna- Rusya ön cephesidir. Dolayısıyla bu savaşı Rusya ile Ukrayna savaşı olarak değerlendirmediğimiz zaman şunu görürüz: Ukrayna aslında kendini değil Atlantik sistemini temsil etmektedir. Yani ABD ve Avrupa ülkeleri Almanya, İngiltere, Fransa, Hollanda gibi Japonya gibi Atlantik sistem ülkeleridir. Rusya, Çin, İran, Türkiye, Pakistan yani bir tarafıyla Hindistan gibi ülkeleri Güney Amerika ülkeleri, Afrika ülkelerini ise diğer tarafı temsil etmektedir. Atlantik sistemi genel olarak gerileme dönemi içindedir. Bunu zaten Atlantik sisteminin büyüme rakamlarına bakarak görebiliriz. Savaş olsa da olmasa da büyüme rakamlarından, kamu borçlanması rakamlarından tespit edebiliriz. Tam tersi Asya ülkelerinde ise büyüme ve dünya ekonomisini yönlendirme yeteneğinin arttığını görüyoruz. Sadece Çin Halk Cumhuriyeti’ni bile ele alsak, Çin bugün dünyanın en büyük sanayi üretim gücü haline gelmiştir. Sanayi üretim gücü her türlü gelişmeyi temsil eden, ekonomik güç olarak düşünülebilir.”

“Rusya bütün Atlantik sistemiyle çarpışıyor sadece Ukrayna ile değil. Başta Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda, Polonya çok ciddi bir güç var. Rusya bunlara karşı direniyor ve aslında bu savaşta galip taraf. Çünkü Trump bu savaşı bitirmek istiyor ama Atlantik sisteminin kendi içinde oluşan bölünmede küreselciler de belli bir gücü temsil ettiği için Trump, Rusya Ukrayna çatışmasını bitirme hamlesini tam olarak gerçekleştiremedi. Rusya’nın bu savaşı kazandığını artık çok rahatlıkla söyleyebilecek durumdayız. Dolayısıyla Rusya Ukrayna’ya karşı hem ekonomik hem siyasi hem askeri olarak güçlü bir şekilde karşı durmuş ve sadece tabi Ukrayna’yı değil tüm Atlantik sistemini geriletmiştir. Aynı zamanda da kendi ekonomik güçlenmesini bu kadar büyük yaptırım uygulanmasına karşı, bu kadar büyük pazar kaybına rağmen sağlamıştır. Asya derinliklerinde birlik olduğu için petrolünü, doğalgazını satacak yeni pazarlar bulmuş, oralarla entegre olmuştur. Dolayısıyla bu kadar büyük savaş harcamasını karşılama ve aynı zamanda büyüme fırsatını da bulmuştur.”